Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (FED), Mayıs ayı Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısında beklentilere paralel şekilde politika faizini değiştirmeyerek sabit bıraktı. Bu kararla birlikte, daha önce 2024 yılı ortasında beklenen faiz indirimlerinin takvimi ileriye taşındı ve piyasalarda ilk indirimin Aralık 2024 itibarıyla gerçekleşeceğine dair beklentiler güç kazandı.

Karar sonrası ilk kez kameraların karşısına geçen FED Başkanı Jerome Powell, para politikası çerçevesinin yeniden gözden geçirilmesine dair önemli sinyaller verdi. Powell, hem ortalama enflasyon hedefi hem de istihdam açığına yönelik stratejik iletişimin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Özellikle arz yönlü şokların daha sık ve kalıcı hale gelme olasılığının arttığını vurgulayan Powell, mevcut politika çerçevesinin bu yeni koşullara yeterince uyum sağlayamayabileceğini ifade etti.

Powell’ın açıklamaları arasında dikkat çeken bir diğer unsur ise, 2020 yılında kabul edilen ve pandemi sonrası ekonomik toparlanmayı hedefleyen stratejik yaklaşımın, günümüz makroekonomik gerçeklerine göre revize edilmesi gerektiği yönündeki vurguydu. FED’in, bu çerçevede iki günlük bir değerlendirme süreci başlattığı ve özellikle enflasyonun yapısal bileşenlerine dair analizlerin derinleştirildiği bildirildi.

Kısa vadeli faiz politikası hakkında herhangi bir tarih veya sayısal beklenti paylaşmayan Powell, Nisan ayı PCE enflasyonunun %2,2 civarında gerçekleşmesini öngördüklerini belirterek, fiyat istikrarına dair temkinli ama iyimser bir duruş sergiledi.

Bu gelişmeler, FED’in sadece faiz oranlarını değil, aynı zamanda para politikasının felsefi ve iletişimsel temelini de yeniden yapılandırmaya hazırlandığını göstermektedir. Özellikle enflasyonun ılımlı biçimde yükseleceği varsayımının geçerliliğini yitirmesi, para politikasında daha esnek ve senaryo bazlı yaklaşımların öne çıkacağını düşündürmektedir.